2018-2019 sezonunda kaybedilen final; tecrübe ve özgüven getirdi, 2019-2020 sezonunda damakta kalan tadın verdiği iştah ve yarım kalmışlığı getirdiği hırs ile harmanlandı. Anadolu Efes 2020-2021 sezonuna bu kez kupayı kazanmak için #YarımKalanGörev diyerek başladı.
Shane Larkin’in yokluğunda ilk 4 maçta sadece bir galibiyet alabilen Anadolu Efes, Larkin’in dönüşüyle 7 maçta 6 galibiyet alarak yeniden yukarıya tırmanmaya başladı. İnişli çıkışlı geçen 2 ayın ardından Anadolu Efes sezonun en kritik bölümünde ritim buldu.
26 Ocak 2021
Kızıl Yıldız karşılaşması Anadolu Efes için belki de sezonun dönüm noktasıydı. Maç kazanmaktan daha fazlası, takım tekrar oyunu domine etmeye ve geçtiğimiz yıl sahada gördüğümüz Anadolu Efes’in sinyallerini vermeye bu maçla başladı. Sahnede yine Larkin, Micic ve Simon vardı.
Sahnede Sertaç Şanlı
Daha önce Dunston’ın sakatlığında gelen şansı iyi kullanan Sertaç Şanlı, Tibor Pleiss’ın sakatlığıyla yine sorumluluk aldı. Perde sonrası dışarı açılarak attığı şutlar, Anadolu Efes’in hücum gücünü çok daha üst seviyeye çıkarttı. Rakip uzunu tepeye savunma için çekerek, potaya atak etmeyi seven Vasilije Micic ve Shane Larkin gibi kısalara da alan açılmasını sağladı ve Efes’i tekrar ilk 4 yarışında var eden kritik detay bu oldu.
Süprize izin yok!
Play off’lar başladığında eksik Real Madrid karşısında otoriteler Anadolu Efes’i çok net bir şekilde favori gösteriyordu. İlk iki maçta aslında beklentileri karşılar nitelikteydi. İspanya’ya tur için giden temsilcimiz iki maçta da son periyotları çok kötü oynayarak maçları adeta elleriyle rakibine verdi ancak İstanbul’da oynanan karşılaşmada Krunoslav Simon’un zor pozisyonda sol forvetten attığı üçlük Anadolu Efes’e derin bir nefes oldu. Oyuncular bu seriyle rehavete kapılmamaları gerektiğini de öğrendi.
Şimdi sıra kupada
Türk basın mensuplarına ve oyuncuların yakınlarına Köln’e girişte yaşatılan sorunlar takımı daha da iştahlandırdı. Pandemi döneminde taraftarlarla kucaklaşamamanın verdiği özlem, Final Four’a gidişte yaşanan olumsuz şartlar kupayı daha da anlamlı kıldı. Normal sezonun MVP’si olduğunu beklemediği bir anda öğrenen Vasilije Micic, Final Four’un MVP’si ödülünü ise beklediği anda kucağında buldu. Çok da güzel oldu. Önce CSKA sonra Barça, devler dize geldi Anadolu Efes’in huzurunda. Tecrübe, özgüven, damakta kalan tadın verdiği iştah ve yarım kalmışlığın getirdiği hırs harmanlandı. Muhteşem formül ortaya bu kıtanın basketboldaki en büyük kupasını getirdi. Teşekkürler Ergin Ataman. Teşekkürler Anadolu Efes