Futbol dünyasında zaman gerçek dünyaya paralel olarak aktığı için bir şeylerin değişmesi pek de geç olmuyor. Bu değişimler içerisinde oyun felsefeleri kadar yeni yeteneklerden de bahsetmek pek tabii mümkün olacaktır.
Kylian Mbappe, Erling Haaland gibi genç süper yıldızların adını duyurduğu şu dönemde bazı 2002-2003-2004 doğumlu yetenekli isimler, kısa vadede adlarını duyurmak için şimdiden ilgi çekmeye başlamış durumdalar.
Bu isimlerden birisi kuşkusuz ki Arsen Zakharyan. 25 Mayıs 2003’te Rusya’nın Samara şehrinde dünyaya gelen 1,80’lik orta saha oyuncusu, futbola doğduğu şehrin kulübünde başladıktan sonra Dinamo Moskova’ya transfer oldu.
14 yaşındayken Zenit’in akademisinde deneme antrenmanlarına çıktığında çok fazla ilgi toplamamıştı ancak ardından Dinamo Moskova’daki denemelerinde mükemmel performanslar göstererek takımdaki biletini almayı başardı.
Futbola kendisinden altı yaş büyük olan ağabeyi, David, sayesinde başlayan Arsen, 1 Kasım 2020’de A takımıyla Rusya Premier Ligi’nde ilk maçını oynadı.
Tambov’a karşı oynadığı maçın yanı sıra beş defa daha A takımda mücadele eden Zakharyan, 28 Şubat 2021’de Akhmat Grozny’e karşı gol atmayı başararak Dinamo Moskova’nın kulüp tarihinde bir lig maçında gol atan en genç üç oyuncudan biri oldu. 7 Mart 2021’de Tambov’a karşı asistle tamamladığı maçta ise Arsen, maçın oyuncusu seçilmeyi başardı.
Arsen Zakharyan, Dinamo Moskova’nın ikinci takımı, Rusya U16 ve U17 takımları dâhil olmak üzere son iki buçuk yılda oynadığı maçlarda 57 gol atıp 33 asist yapmayı başardı.
Bu sezon ise 23 maçta 10 gol ve sekiz asist rakamlarına ulaşarak Avrupa liglerinde 2003 ve 2004 doğumlu olup 20 maçın üzerinde oynayıp en az 10 gol atan ve beş asist yapan altı oyuncudan biri olmayı başardı Zakharyan.
68 kilogram ağırlığındaki Rus oyuncu, oyun kurucu olarak henüz muazzam seviyelere ulaşamamış olsa da bir merkez orta saha için olağanüstü hıza, etkileyici tekniğe ve öldürücü bitiriş dokunuşuna sahip.
Rus yıldızın futbol tarzını Alman Max Kruse, Hertha Berlin forması giyen Vladimir Darida ve Beşiktaş’ta oynayan Adem Ljajic’e benzetmek doğru olacaktır. Ne var ki henüz 17’sinde olduğu ve önünde uzun bir gelişim sürecinin kendisini beklediği unutulmamalıdır.