Fenerbahçe ligin ilk yarısını topladığı 42 puanla lider Beşiktaş’ın gerisinde ikinci tamamladı. Bu sıralama ve elde edilen puan beklentinin gerisinde. Öyle ki teknik direktör Erol Bulut’ta Kayserispor maçı sonrası düşündükleri puanın 6-7 puan gerisinde olduklarını söyledi. Ancak, lig lideriyle arada oluşan 2 puanlık fark enseyi karartmamak için gayet yeterli bir sebep. Peki, Fenerbahçe’nin sıralamada edindiği başarısı sahaya ne kadar yansıdı?
Sarı lacivertli ekip sezon başında her şeyi sil baştan yapmaya karar vermişti. Bunun ana sebebi geçtiğimiz sezon sportif direktör olacağı kesinleşen Emre Belözoğlu’nun FB TV’de yaptığı açıklamada gizli: “Allah nasip ederse kaliteli bir kadro kuracağız. Kalite Fenerbahçe için olmazsa olmazdır.”
Yapılan bu açıklama zaten Fenerbahçe’de büyük bir değişimin olacağının habercisiydi. Çünkü Ersun Yanal ve kısa süreli görev yapan Tahir Karapınar’ın Fenerbahçe’sinde kaliteli futbolcu bulmak çölde su aramak gibiydi. İstisna isim Gustavo ve o dönem hala yeşil zeminde olan Emre haricinde kalitesinin tartışılmayacağı oyuncu yoktu. Emre Belözoğlu’nun bugünlerde yaptığı transferlerle övülmesi çok doğal ama asıl başarısı doğru tespit yapmak. Ne istediğini bilirsen elde etmesi her zaman daha kolay olur.
Fenerbahçe sezona teknik direktör olarak Yeni Malatyaspor ve Alanyaspor’da gösterdiği başarılı performansla dikkatleri üzerine çeken Erol Bulut’la başladı. Bu tercih biraz risk, biraz da garantici bir adım olarak görüldü medyada. Çünkü ligi bilmesi ve futbolcu olarak Fenerbahçe’de oynaması bir artıydı ama hayal edilen kadroyu çekip çevirmesi ve doğru futbolu oynatabilmesi içinde riskti. Fenerbahçe yönetimi bu riski aldı ve Erol Bulut’a takımı teslim etti. Sezon başında gelen oyuncular, giden oyuncular derken geleneksel medya ve sosyal medya Fenerbahçe takımının sahadaki oyununa pek odaklanamadı. Çünkü yapılan 18 transfer ciddi bir hareketlilikti ve hoca içinde her yeni gelene yeniden bir şeyleri anlatmak demekti.
Fenerbahçe takımı sezona son dakika haberlerinin eksik olmadığı bir ortamda başladı. Ligin ilk maçı Rizespor’u deplasmanda 1-2 yenerek güzel bir başlangıç yaptı. Sonra içeride Hatay dışarıda da Galatasaray maçlarında alınan beraberliklere yeni kurulan takım normal denildi. Fikstür ilerledikçe Fenerbahçe maç kazanıyor ama tutarsız futbolu ve bazı istatistiklerin diğerlerine göre çok öne çıkması (örneğin, kornerden atılan gol veya akan oyunda gol bulamaması gibi) bazı şeylerin sorgulanmasına neden oluyordu. Bu durumda teknik ekibe baskı olarak döndü. Genç teknik direktör Erol Bulut’un asıl sınavı bu eleştirilerin yüksek sesle konuşulmasından sonra başladı. O dönemde gerçekleştirdiği bir röportajda akan oyunda gol bulunamaması üzerine yapılan eleştiriler sorulduğunda Erol Bulut; “Onu söyleyenler ne kadar futbolu biliyor” diyerek tepkisini göstermişti. Ancak, sözlü olarak gösterdiği bu iddialı duruşu sahaya yansıtamadı. Bu eleştirilerin en yüksek olduğu dönemde oynanan Beşiktaş derbisinde alınan mağlubiyet sadece kaybedilen bir 3 puan veya derbi değildi. Tüm kararların yeniden gözden geçirileceği ve yönetenlerin karar alması gereken bir ortama itti Fenerbahçe’yi. Alınan karar ise hocamıza ve oyuncularımıza güveniyoruz oldu.
Bu gelişmeler sonrası Erol Bulut ve teknik ekip hatalarından ders çıkarmış ve oyuncuları üzmeyelim anlayışından vazgeçip, takımın kazanmasına odaklandı. Her maç yapılan anlamsız ve taktiksel anlamda hiçbir faydası olmayan değişiklikler yerine akılcı ve anlaşılabilir değişikliklere gitti. İlk 11 tercihleri tutarlı ve performansa dayalı olmaya başladı. Kadroda olan her oyuncu oynasın anlayışı yerini, iyi olan ve hak eden oynasın anlayışına bıraktı. Gaziantep FK karşısında alınan mağlubiyet sonrası çıkılan 6 maçta 5 galibiyet 1 beraberlik serisi geldi. İlk yarının son maçı Kayserispor karşısında ise sezon başından beri ilk defa kadronun hakkını veren bir oyun vardı sahada.
Lig yarışı nasıl sonuçlanır bugünden kestirmek güç. Ancak, Fenerbahçe ve Erol Bulut birlikteliği rotayı doğru yöne çevirdi. Yapılan Mesut Özil, Attila Szalai ve Bright Osayi-Samuel transferleriyle daha güçlü bir kadro var Erol Bulut’un elinde. Tek yapması gereken doğru zamanda doğru futbolculara şans vermek…
