THY Euroleague’de Fenerbahçe Beko, CSKA Moskova deplasmanında müthiş bir mücadeleyle 83-89 kazandı. Bu yazıda maç özelinden ziyade Fenerbahçe Beko’nun değişimine değineceğim.
Kasım ayında peş peşe gelen farklı mağlubiyetlerin ardından eleştiri oklarının hedefindeki Igor Kokoskov’un hatasını fark edip, cesur bir hamleyle takımın merkezine uzunları koyması Fenerbahçe Beko’nun çehresini değiştirdi. Olympiakos maçıyla başlayan süreçte Jan Vesely’nin hücumda kurguyu yaptığı ve Teodosic edasıyla, hatta Sabonis edasıyla oynamaya başladığı süreç Fenerbahçe Beko’ya peş peşe 6. maçını değil sezonu kazandırdı!
Bir uzuna nazaran oyun görüşünün ve oyun aklının ne kadar yüksek olduğunu ispatlayan Jan Vesely bu yeni rolü doğrultusunda meydan okumayı kabul edip; o eski azmini, hırsını tekrar kazandı. Jan Vesely’nin gerek içeriye topsuz koşan oyuncuları görmesi Fenerbahçe’nin hücumda daha geniş alanlara sahip olmasını sağladı ama asıl kritik nokta burdan sonra başladı. Rakip takımlar Vesely’nin içeriye bu paslarını çözüp, savunma sistemlerini ona göre kurgulayınca, Çek uzunun yeni alternatifi kısa devrilme sonrasında topu alıp, rakip topsuz koşuya odaklanmışken dışarıda bomboş bekleyen şutörü bulması oldu. Hücumda üretkenlik artınca enerjiyi alan ve savunmada da azmiyle, mücadelesiyle, gayretiyle fark yaratan Fenerbahçe Beko adına Nando De Colo’nun da sakatlık sonrası eski kimliğine kavuşması çeşitliliği arttırdı.
Jan Vesely takımın iştahını öyle kabarttı ki Nando’nun bundan nasibini almaması mümkün değildi. Savunmada her topa atlayan, hücumda kriz çözen, oyun tıkandığında faul alan kısacası o an ne gerekiyorsa onu yapan Fransız oyuncuya bir yıldız olduğunu Vesely’nin bu mücadelesi hatırlattı. Geçtiğimiz sezon Kostas Sloukas ile olan uyumsuzluğu dikkat çeken ve performansı giderek düşen Nando De Colo’nun, bu sezon Vesely ile olan iletişimi onu tekrar Euroleague’in hatrı sayılır oyuncularından birisi noktasına getirdi.
Guduric’in gelişi bu iki oyuncunun daha güvenli oynamasını sağlarken, yeni sistemin işlediğini ama Vesely kenardayken bir şeylerin hep eksik olduğunu fark eden başantrenör Igor Kokoskov, Kyle O’Quinn transferiyle sezonun ilerleyen bölümünde Vesely’nin rolünü değiştirmeden sırtındaki yükü hafifletmek adına bence nokta atışı bir iş yaptı.
Hücum çeşitliliği artmış olan Fenerbahçe’nin yeni düzeninde Jan Vesely’e yardımcı olabilecek, tepeden oyunlarda oyun görüşü yüksek olan ve mobil kısaları da iyi besleyebilen Kyle O’Quinn, fena sayılmayacak ribaund özelliği ile de burada Fenerbahçe Beko adına önemli bir katkı sağlayacaktır. Savunmada zaafları olan ancak hücumda takıma yüksek katkı verebilecek O’Quinn, savunmadaki enerjisini hücumdan alan ve hücumlarını uzunlar merkezinde kuran takımlar için bulunmaz bir nimete dönüşebilir. Takıma ve NBA’den çok daha farklı bir ortam olan Euroleague’e nasıl adapte olacağı ise soru işaretlerinin barınmasının tek nedeni.
Fenerbahçe Beko sezonu ne noktada bitirir bilinmez ama; görünen o ki bu takım pes etmemeyi kafasına koymuş. Fenerbahçe mücadele ediyor, Fenerbahçe rekabetçi olacağını gösteriyor, Fenerbahçe arzuluyor, Fenerbahçe adeta tırmalıyor! Yanlışını kabullenip ısrar etmediğin için, hatandan erkenden döndüğün için, De Colo ve Vesely’e, Euroleague’in en iyi oyuncularından olduğunu hatırlattığın için ve en önemlisi bizlere özlediğimiz bu mücadeleyi izlettiğin için TEŞEKKÜRLER KOKOSKOV.